İnsanlık vicdanı bir kez daha İstanbul'da ayağa kalkıyor. Yeni yılın ilk sabahı yüz binler yeniden Gazze için buluşacak. Galata Köprüsü 3. kez Gazze için büyük buluşmaya ev sahipliği yapacak. 1 Ocak'ta sabah namazının ardından Filistin'e destek için buluşulacak.

Milli İrade Platformu tarafından, 1 Ocak 2026'da Galata Köprüsü'nde gerçekleştirilecek Gazze’ye destek gösterisine ilişkin Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Merkezi’nde tanıtım toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Bilal Erdoğan, 1 Ocak sabahı Galata Köprüsü’nde gerçekleştirilecek "Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek" yürüyüşü öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Gazze’de yaşananları "İsrail nazizmi" ve "soykırım" olarak nitelendiren Erdoğan, uluslararası toplumu ve İslam dünyasını daha güçlü bir duruş sergilemeye davet etti.

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Bu bir siyaset değil, vicdan meselesidir"

Konuşmasında Gazze’de devam eden insanlık dramına dikkat çeken Bilal Erdoğan, bölgedeki can kaybının 70 binin üzerine çıktığını ve en az 20 bin çocuğun katledildiğini vurguladı. Yaşananların uluslararası hukuk ve bağımsız kuruluşlar tarafından "soykırım" olarak tescillendiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti;

Bu mesele bir siyaset meselesi değil; siyaset üstü, insanlık vicdanını ilgilendiren bir meseledir. İsrail'in kendi insan hakları örgütleri dahi burada gerçekleşenin soykırım olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde söyledi. Bunun için bir ‘insanlık ittifakına’ her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

"İsrail savaş tazminatı ödemeye mahkum edilmeli"

Bölgedeki ateşkes sürecinin gerçek bir barış getirmediğini, Batı Şeria’da sivillere yönelik saldırıların arttığını belirten Erdoğan, Gazze’nin yeniden inşası için sorumlunun bedel ödemesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, "İsrail nazizminin yeniden hortlamaması ve gerçek bir barışın tesisi için suçlunun sorumlu tutulması gerekir. Gazze'nin yeniden inşasının, bu soykırımı gerçekleştiren İsrail'e yaptırılmasının ve İsrail'in savaş tazminatı ödemeye mahkum edilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Uluslararası toplumun iki devletli çözüm için hızla harekete geçmesi gerektiğini belirten Bilal Erdoğan, Türkiye’nin bu süreçteki rolüne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretlerine değindi:
"Cumhurbaşkanımızın bu konudaki samimi gayretine ve güçlü liderliğine çok değer veriyoruz. Keşke bütün İslam ülkeleri bugüne kadar bu liderlik ve duruş etrafında kenetlenebilseydi.

Galata Köprüsü’nde buluşma çağrısı

Sivil toplum kuruluşlarına ve medya temsilcilerine teşekkür eden Erdoğan, tüm vatandaşları 1 Ocak sabahı dünyaya güçlü bir mesaj vermek üzere Galata Köprüsü’ne davet etti. Erdoğan, "1 Ocak sabahı dünyaya yeniden güçlü bir ses vermek için Galata Köprüsü'nde buluşalım." diyerek sözlerini tamamladı.

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz"

TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, konuşmasına vatan topraklarını koruyan aziz şehitleri rahmetle yad ederek ve hürriyet mücadelesi veren Filistin halkını selamlayarak başladı.

Beşinci, sivil toplum kuruluşları olarak "tarihe üçüncü kez not düşmek" amacıyla toplandıklarını vurguladı. Gazze’de 7 Ekim’den bu yana geçen 27 aylık süreci "bir halkın yavaşlatılmış bir şekilde yok edilme planı" olarak nitelendiren Beşinci, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirdi.

Sistematik zulme karşı sessiz kalmayacaklarını ifade eden Beşinci, "Çifte standartlı açıklamaları, geciktirilen kınamaları, sessizliği ve kayıtsızlığı reddettiğimizi tüm dünyaya duyuruyoruz." diye konuştu.

Gazze’deki yıkımın acı bilançosu

Konuşmasında Gazze Şeridi’ndeki yıkımın istatistiklerini paylaşan Beşinci, bölgeye atılan bombaların ve yaşanan can kayıplarının boyutuna dikkat çekti. 10 kilometre eninde ve 40 kilometre boyundaki dar bir alana bugüne kadar 210 bin ton bomba atıldığını belirten Beşinci, konuşmasına şöyle devam etti;

70 bin kişiyi aşkın şehit, 200 bin kişi yaralı düştü. 2600 ailenin tamamı nüfustan silindi. 5000 aileden geriye sadece bir kişi kaldı. 45 bine yakın Filistinli sakat kaldı; eli yok, bacağı yok, hiçbir şeyi yok. 20 binden fazla Filistinli asılsız yere gözaltına alındı. 12 bin Filistinli keyfi olarak tutuklandı. Konutların yüzde 92’si yıkıldı, okulların yüzde 95’i bombalandı. Şehrin tamamının yüzde 87’si hasar gördü. Sokak yok, cadde yok, mahalle yok, hiçbir şey yok.

"Gazze barış planının ilk aşaması fiilen asla uygulanmadı"

Bu esnada kağıt üzerinde imzalanan sözde ateşkes başladı. Sözde diyoruz çünkü ateşkes hala sürerken bile Gazze topraklarında ölüm bir an durmadı. Sadece bu ateşkes sürecinde 600’e yakın sivil vatandaş öldürüldü. Tıbbi tahliye bekleyen 1090 hasta hayatını kaybetti. İnsanların yaşam alanları 413 kez bombalandı; bunların içinde sağlık ocakları, çocuk parkları da var. Gazze Şeridi’ne girmesi gereken yaklaşık 42 bin yardım tırı yerine yalnızca 14 bin yardım tırı girebildi ve birçoğu bekletilerek ürünlerin bozulması sağlandı. Temel insani haklara erişimi konuşamıyoruz bile.

Aslında 20 maddelik Gazze barış planının ilk aşaması fiilen asla uygulanmadı. Çünkü görüyoruz ki katil İsrail bu süreçte ölümü durdurmadı, yıkımı durdurmadı, kuşatmayı durdurmadı. Ve tüm bunlar yaşanırken soykırımcı katil Netanyahu ve savaş suçluları hala bağımsız ve adil bir mahkeme önünde yargılanmadı.

Buradan vicdan sahibi herkese, tüm dünyaya sesleniyoruz: Bu tablo uluslararası hukukun, insan haklarının ve en temel insani değerlerin açıkça çiğnenmesi değil midir? Birleşmiş Milletler, İkinci Dünya Savaşı sonrasında küresel barışın teminatı olarak kurulmamış mıydı? Küresel adaleti tesis etmeyecek miydi? İnsan Hakları Beyannamesi ile ortaya atılan maddeler insanlık ailesinin bütünü için değil miydi? Sadece kendi topraklarındaki insanların refahı için miydi?

İşte tam da bu noktada biz soruyoruz: Tüm dünyanın kabul ettiği bu maddelerin tamamı Gazze topraklarında ihlal edilmedi mi? Allah için yapılan bütün araştırmalar, raporlar bunları sunmadı mı? Bugün 21- yüzyılda 8 aylık bir bebek soğuktan çadırında donarak ölüyorsa hangi sistemden, hangi insaniyetten, hangi adaletten bahsedebiliriz? Bir tencere pilav binlerce kişiye paylaştırılmaya çalışılıyorsa hangi hakkaniyetten bahsedebiliriz? Hiçbir gerekçe olmadan binlerce insan üstleri başları soyularak tutuklanıyor ve türlerce işkenceye maruz bırakılıyorsa hangi hürriyetten bahsedebiliriz, haktan, hukuktan bahsedebiliriz? Bunlar ve daha fazlası yaşanırken tamamına seyirci kalan hangi dünya düzeninden, hangi kurum ve kavramdan bahsedebiliriz?

Tabii biz inandık çünkü unuttuk, vallahi unuttuk. Bunlar Bosna Hersek Savaşı’nda onlara emanet edilen masum, silahsız on binlerce Boşnak sivil halkı Sırp askerine, kurşunların önüne atmamışlar mıydı? Biz bunun birçoğunu farklı coğrafyalarda görmedik mi? Sayın Cumhurbaşkanımız bunların yüzüne yüzüne yalancı olduklarını söylememiş miydi? Şimdi bizler referans kabul edilen bu devletlere, kurumlara ve kararlara nasıl güveneceğiz?

"Bu bir etkinlik ilanı değil, bir şahitlik çağrısıdır"

Güvenmemeliyiz. Dünya barışını Batı’nın kukla liderlerinin insafına, hırsına, çıkarına ve kaprislerine terk etmemeliyiz. Merhametini yitirmiş bir çağda bizler adaletin temsilcisi, vicdanların sesi olmalıyız. Tam da bu yüzden Galata Köprüsü mazlumun feryadını ümmetin vicdanına taşıyan bir şahitlik çizgisine dönüşüyor. Farklı şehirlerden, farklı dillerden, farklı hayatlardan katılanlara tarihin önünde kurulmuş bir vicdan kürsüsü oluyor. Bu bir etkinlik ilanı değil, bir şahitlik çağrısıdır. Galata Köprüsü iki yakayı bağlayan bir geçit değil, bir vicdan çizgisidir. O çizgide durmak tarafsızlık değil; insan olabilmek, insan kalabilmektir. Orada yürümek kalabalık olmak değil, tarihe 'buradayım' diye not düşmektir, başkaldırmaktır. Dünyaya 'Beşten Büyük Olduğunu' göstermek demektir.

1 Ocak 2024 sabahı saat 08:30’da 'unutmayız' demekle yetinmediğimizi, unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı göstermek için Galata Köprüsü’ne gelin. Anneler, babalar, gençler; suskunluğun duvarını yıkmaya, alışkanlığın zincirini kırmaya, vicdanın, merhametin temsilcisi olmaya gelin. Vakıflar, dernekler, cemiyetler, camialar; kınama cümlelerinin ötesine geçin, sahaya, sokağa, şahitliğe gelin. Basın mensupları, fenomenler, sanatçılar; bir manşet değil, bir hakikat taşıyın. Mazlumun sesini satır satır dünyaya duyurmaya, tarihe vicdan kaydı düşmeye gelin.

O, bu, şu demeden hep beraber gelin. Bütün kimliklerden arınarak gelin. Gelin ki yeni yılın ilk mesajını tüm dünyaya hep beraber güçlü bir şekilde verelim. Sinmediğimizi, susmadığımızı, Filistin’i unutmadığımızı tüm dünyaya hep beraber gösterelim. Katılan herkese şimdiden teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Filistin'deki mezalimi dünyaya duyurmayı görev üstlendik"

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, etkinliğin Filistin halkının sesinin dünyaya duyurulması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Galatasaray’ın Filistin konusunda olayların başladığı ilk günden itibaren net bir duruş sergilediğini ifade eden Özbek, "Filistin'de yaşananların başladığı birinci günden itibaren kulüp olarak bu konudaki hassasiyetimizi statlardaki etkinliklerimizde göstermiştik. Burada yaşanan insanlık dramına Galatasaray Spor Kulübü olarak duyarsız kalmamız mümkün değildi." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin meselesindeki hassasiyetine ve çözüm arayışlarına vurgu yapan Özbek, bu sürece destek vermeyi bir sorumluluk olarak gördüklerini belirtti. Özbek, şunları kaydetti;

Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti, bu konuda gösterdiği çaba içinde kendisine destek mahiyetinde ve kurumumuzun görüşü olarak da burada yaşanan mezalimi, burada yaşanan dramı dünyaya duyurmada Galatasaray Spor Kulübü olarak da bir görev olarak bunu üstlendik ve bunu seve seve yapıyoruz.

Orada yaşanan zulmün tarifi her akşam televizyonlarda zaten izliyoruz. Taş taş üstünde kalmamış; biraz önce ifade edilen gibi 8 aylık, 9 aylık bebekler soğukta donarak can vermişler. Bırakın Galatasaray'ı, insanlık olarak buna duyarsız kalmak mümkün değil. Geç de olsa bütün dünyadaki ülkeler, milletler, insanlar artık konunun ne kadar hassas olduğu, ne kadar tepki verilmesi gereken bir konu olduğu konusunda konsolide olmuşlardır.

"Cumhurbaşkanımızın çalışmalarına destek vermek zorundayız"

Bundan sonraki bugün yaşananları dikkate aldığımızda, ateşkes sonrası bile yaşananları dikkate aldığımızda, konunun belki eskiden daha fazla ehemmiyetle üzerine gidilmesi konusunda görüşüm var. Bazen öyle oluyor ki televizyon ekranını kapatmak zorunda kalıyorum. Orada yaşananları gördüğümüz zaman artık bu çağda, bu dönemde değerlerin son derece farklı şekilde ifade edildiği bir dönemde bunları görmek bir baba olarak, bir dede olarak beni çok büyük derecede rahatsız ediyor. Onun için yaşadığımız dünyada bu konunun artık bir sonuca ulaşması için Sayın Cumhurbaşkanımız büyük çaba gösteriyor. Temsil ettiğimiz kurumlar olarak da biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki çalışmalarına destek vermek zorundayız.

Onun için bugün yapılan toplantıyı çok önemsiyorum. 1 Ocak'taki Galata Köprüsü'ndeki buluşmayı çok önemsiyorum. Buradan dünyaya çok kuvvetli bir mesaj verilmesi gerektiğine de inanıyorum. Türkiye'deki göstereceğimiz bu direnç, bu karşı duruş elbette ki yankısını bulacaktır. Onun için 1 Ocak'taki etkinliğe Galatasaraylı taraftarlarımı, Galatasaray severleri de buradan davet ediyorum. İnşallah orada verilen mesaj, yeni yılın ilk mesajı olarak verilecektir. Bunun da büyük ehemmiyeti olduğunu düşünüyorum.

Allah'tan niyazım bir an evvel oradaki bu zulmün sona ermesi, oradaki çocukların, oradaki ailelerin tekrar bir araya gelmesi. Türkiye olarak ve Galatasaray olarak da her zamanki duruşumuzu aynen devam ettireceğiz. Hepinize saygılarımı sunuyorum.

Doğum günü pastası can aldı: 2 gözaltı
Doğum günü pastası can aldı: 2 gözaltı
İçeriği Görüntüle

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Bütün etkinliklerde camia olarak biz de olacağız"

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Torunoğulları, toplantıyı organize eden TÜGVA ve emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasında şunları kaydetti;

Camiamızda Filistinli kardeşlerimiz adına biz de bu konuyu çok önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin bu konuda yapacağı bütün etkinliklerde camia olarak biz yanlarında olacağız. Filistinli kardeşlerimizi tabii ki her konuda destekleyeceğiz. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız da bunu sürekli gündemde tutuyor. Bizler, camiamız, diğer camialar hep birlikte inşallah 1 Ocak’ta dünyaya da güzel bir resim vererek bunu tekrar gündeme getireceğiz. Ben uzun yıllar yurt dışında yaşayan biri olarak söylüyorum; yurt dışında, Avrupa’da da 7 milyona yakın Türk vatandaşımız var. Onlar da bu konuda çok hassas. Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı birçok etkinlikte de orada da birlikte çalıştık. Yani bu hepimiz için; camialarımız için, ülkemiz için, İslamiyet için önemli bir konu. Biz de Fenerbahçe camiası olarak bu konuda sürekli gündeme getireceğiz ve yanında olacağız.

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Mücadeleye devam etmemiz lazım"

Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) Başkanı Serdal Adalı, Filistin’de yaşanan insani drama karşı Beşiktaş camiası olarak ilk günden bu yana kararlı bir duruş sergilediklerini belirterek, "Sesimizin daha güçlü ve gür çıkması için elimizden ne gelirse yapacağız." dedi.

Beşiktaş camiasının, bölgede yaşanan zulme karşı duyarsız kalmadığını vurgulayan Adalı, hem kulüp hem de taraftar grupları ve dernekler bazında her türlü desteği vermeye çalıştıklarını ifade etti.

"Zulmün karşısında durmaya devam edeceğiz"

Sürecin başladığı ilk andan itibaren tepkilerini net bir şekilde ortaya koyduklarını hatırlatan Adalı, şunları kaydetti;

Bugüne kadar Beşiktaş camiası olarak bu zulmün, Filistin’deki soykırımın başladığı ilk günden itibaren gerek kulüp olarak gerek taraftar gruplarımız gerekse derneklerimiz olarak bu konuda elimizden ne gelirse yapmaya çalıştık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Maalesef bu 'ateşkes' sözcüğünün yerine gelmediğinin de çok açık şekilde farkındayız. Bunu gündemde tutmamız lazım, taze tutmamız lazım ve mücadeleye de devam etmemiz lazım.

1 Ocak etkinliğine katılım çağrısı

Filistin'e destek amacıyla düzenlenen etkinliklerin önemine değinen Adalı, Beşiktaş'ın geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da meydanlarda olacağını belirtti. 1 Ocak'ta gerçekleştirilecek olan etkinliğe katılım sağlayacaklarını duyuran Adalı, "Geçtiğimiz sene bu etkinlikte Beşiktaş olarak vardık, bu sene de olacağız. Sesimizin daha güçlü ve gür çıkması için de elimizden ne gelirse yapacağız." ifadelerini kullandı.

1 Ocak'ta İstanbul'dan dünyaya "Gazze" mesajı verilecek

"Bu gerçek anlamda bir insanlık suçu"

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ertuğrul Doğan, Filistin'de yaşananların dünya tarihinde benzeri olmayan bir zulüm olduğunu belirterek, "Bu gerçek anlamda bir insanlık suçu. Tüm dünyanın gözü önünde yıllardır süren bir katliam var." dedi.

Doğan, yaptığı açıklamada, Filistin'de yıllardır devam eden trajedinin dünyanın gözü önünde yaşandığını vurguladı.

Filistin halkına uygulanan zulmün eşi benzeri olmadığını ifade eden Doğan, "Filistin halkına yapılanların dünyanın hiçbir yerinde bir örneği yok. Bu gerçek anlamda bir insanlık suçu. Tüm dünyanın gözü önünde yıllardır süren, bence bir katliam var." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye çok önemli bir duruş sergiliyor"

Türkiye'nin Filistin meselesindeki kararlı tutumuna ve konunun küresel kamuoyunda yer bulmasına değinen Doğan, şu ifadeleri kullandı;

Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde bu tabii dünya gündemine son zamanlarda özellikle sıkça geliyor. Burada bence çok önemli bir duruş sergileniyor Türkiye açısından baktığımız zaman. Bir şekilde bu insanlık suçunun artık bu çağda durdurulması gerekiyor.

"Trabzonspor'un duruşu nettir"

Herkesin bu tepkiyi çok net ve tek tek ufağına büyüğüne bakmadan vermesi gerektiğini düşünüyorum. Trabzonspor kulübü olarak biz elimizden geldiği zaman ne geliyorsa, ne şekilde olursa olsun ufak büyük demeden her türlü tepkiyi bugüne kadar verdik, vermeye de devam edeceğiz. Trabzonspor kulübünün ve Trabzon şehrinin bu konuda duruşu nettir diğer şeylerimizin olduğu gibi. Ben bir an önce tüm dünya liderlerinin de katıldığı bir şeyle beraber hep beraber bu katliamın artık durdurulması gerektiğini düşünüyorum. Şöyle söylemek lazım bunu aslında burada daha önce konuşuldu, bu siyasi bir konu değil, gerçekten bir insanlık konusu. Bir aile sahibi herhangi birinin, hepimizin çoluğu çocuğu, ailesi var. Yani bir an bile kendimizi onların yerine koymayı insan aklından bile geçirmek istemiyor ve bu insanlar bunu yıllardır sürekli olarak yaşıyor.

El birliğiyle bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Herkese saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Ben burada en son sözlerimi de slogan çok güzel; hiçbir şekilde bu konu hakkında silinmememiz lazım, susmamamız lazım ve Filistin'i hiçbir şekilde unutmamamız lazım.

“İsrail'in yeni kayıt kuralları, Gazze'deki yardım faaliyetlerini riske atıyor”
“İsrail'in yeni kayıt kuralları, Gazze'deki yardım faaliyetlerini riske atıyor”
İçeriği Görüntüle

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 70 bin 937'ye yükseldi
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 70 bin 937'ye yükseldi
İçeriği Görüntüle

UNICEF: Gazze'de bu ay 3 çocuk hipotermi nedeniyle öldü
UNICEF: Gazze'de bu ay 3 çocuk hipotermi nedeniyle öldü
İçeriği Görüntüle