Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkenti Doha’da temasları kapsamında Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Fidan ve Al-Thani ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgesel konuların görüşüldüğünü belirtti. Orta Doğu’da yaşanan çatışmaların ve Gazze’nin mevcut durumu hakkında açıklamalarda bulunan Hakan Fidan, “Türkiye olarak, Katar’ın ateşkes için yürüttüğü çabaları destekliyoruz. Sürecin, Filistin halkının vazgeçilmez haklarına ve istikbaline halel getirmemesi için çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm bu yaşananlar, Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur
Bu amaca yönelik olarak, tüm tarafların yapıcı tutum sergilemesinde büyük fayda görmekteyiz. Nihai amacımız, adil ve kalıcı barışın tesisidir. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasını desteklemeye devam edeceğiz. Bu ziyaretin, Filistin halkı, Türkiye-Katar ilişkileri ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
NETANYAHU’NUN İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİN BÖLGEMİZİ BİR SAVAŞA SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞTIĞI AŞİKARDIR
Bakan Fidan geçtiğimiz hafta İran ve İsrail arasında yaşanan çatışmaların bölge dışı ülkelerinde dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığının göstergesi olduğunu belirterek, “Biz, İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren söyledik. Tırmanma ve yayılma ihtimaline karşı uyarılarda bulunduk. Geçtiğimiz hafta sonu yaşananlar, bölge dışı ülkelerin de dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını ispatladı. Bu risk, halen devam ediyor. Olaylar başlamadan önce, gerilimin nispeten kontrollü şekilde aşılması için çaba harcadık. Benim bazı görüşmelerim oldu. Bu çalışmalarımızı halen sürdürmekte ve itidal mesajlarımızı tüm taraflara iletmekteyiz. Bölge dışı güçlerin de gelişmelere soğukkanlı yaklaşması gerekmektedir. Biz, bölge ülkeleri olarak, üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz.13 Nisan’da yaşananlardan gerekli dersler alınmalıdır. Uluslararası hukuk, herkes için bağlayıcıdır. Küresel düzeyde barışın ve istikrarın anahtarı, uluslararası hukuka uyulmasıdır. Netanyahu’nun, iktidarda kalabilmek için, bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır. Netanyahu’yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler, tutumlarını acilen gözden geçirmelidirler. Yaşanan olayların temelinde, Gazze’de İsrail tarafından uygulanan şiddet ve zulüm yatıyor. İsrail’in, gündemi çarpıtma ve İran’la olan sorunlarını odak noktası yapma teşebbüslerine itibar edilmemelidir. Şu hususun altını çizmek istiyorum: Şu anda mağdur olan ne İsrail ne de İran’dır. Mağdur olan, Gazze halkıdır” dedi.